Haritanın En Ücrâ Köşesi...

...Masidherya diye bir yer

5 Aralık 2010 Pazar

KPSS

       Geçen haftasonu yapılan KPSS'ye giren kalabalıktanım bende malesef.Bahçede beklerken  birkez daha acımadan edemedim halimize.Ne kadar çaresiziz ki böyle bi sınavdan medet umuyoruz diye.Ben bu sınava niye girdim,neden beklentim neredeyse yok seviyesinde olduğu halde böyle ciddiyetle çalıştım hala cevap veremiyorum kendime bile.Olur da bir şekilde kazanıp bir yere girebilirsem bunu kaderden başka birşey açıklayamaz kesinlikle.


       Sınav yaklaştığında hissettiğim şey stres değil,bu çalışma hali artık biteceği için duyduğum mutluluktu.Zaman zaman çok çalıştım sahiden.Belki de yapacak birşeyim olmadığı için buna sarıldım bilmiyorum.Belki uğraşacak ciddi birşeylerimin olması ihtiyacını dolduruyordu sınava çalışmak...Nihayetinde girdim işte.


       Bu arada bi KPSS kâbusum var ki, yeri gelmişken anlatayım da gülün biraz.Sınav zamanı gelmiş.Sınava gireceğim girmesine ama sınav giriş belgemi vs. evde unutmuşum,basıyorum feryadı.Sınavda herkesin başında bir tane güvenlik görevlisi varmış bu arada.(Aslında güvenlik görevlisi değil,ama ben güvenlik görevlisi diyeyim siz anlayın artık:) ) Neyse,benim başımdaki görevli bana :
"Birşey olmaz,sen başla sınavına.Evden birine söyle getirsin kimliğini,giriş belgeni" diyor.Ben çok seviniyorum ama mesele bu değil.Orada içimden 
"Hâlâ böyle iyi güvenlik görevlileri de varmış.Bunu mutlaka bloguma yazmalıyım"
diyorum.Nasıl bir ruh halidir bu Allah'ım :) Bu arada daha önce hiç böyle "bunu bloguma yazayım bak" şeklinde düşünmüşlüğüm yoktur yaşadığım şeyleri.Hadi normal hayatta,normal şartlarda oldu diyelim.Ama öyle bir zorluk anında yaşadığım şeyi bloga yazmanın aklıma gelmesi hiç iyi bir ruh haline işaret değil :)


       Neyse içeri giriyorum.Sadece ben varım.Tek kişilik bir oda ve ortam alacakaranlık:) Diyorum "herhalde kopya olaylarından sonra böyle bir yöntemde buldular çareyi".Al burdan yak.Bu ne pozitivistlik ! Ömrüm boyunca hiç böyle pozitif olamadım ki ben.Ama rüya işte,bu da mümkünmüş:) Oda tek kişilik,kişi başına bi nöbetçi,oda karanlık ve sadece bi masa var,başka hiçbirşey yok :) Evet,işte rüyalara lâyık bir sınav salonu:)Dahası da var ama durun...


       Süre hızla geçiyor.Ne kadar çözdüm acaba diye geri dönüp ilk sayfalara bakıyorum.Bakmaz olaydım ! Göz atıp tekrar dönmek üzere atladığım sorular değişmiş...Diyorum bu soruları hiç okumadığıma eminim ben,nasıl olur ama?Hepsi çok yabancı..Derken olay kopuyor.Çözmüş olduğum sorular da ben kâğıda bakarken silinmeye başlıyor ve yerlerinde yeni sorular beliriyor.Pes artık! Sonra ben tüm bunlarla baş edemeyeceğime kanaat getirip vazgeçiyorum zaten çabalamaktan.Nasıl bir stres yaşadığımı ise az - çok tahmin edersiniz herhalde.


       Yakında bir film,bir belgesel de izlememiştim oysa ki.Ve bilinçli halimde bi sınav stresi yaşadığım da yoktu."Ey bilinçaltım! Sen ne kadar hayalperestsin.Kurgu gücün önünde saygıyla eğiliyorum ama lütfen beni motive edecek hayaller kur.."dedim uyandığımda kendime.


       Hani sınava birkaç gün kala çalışmayı bırakın diyorlar ya,ben onu yapamayanlardanım.Sınav öncesi akşamı bile çalıştım.Ama benden beterleri de var deyip halime şükrediyorum.Sabah otobüste giderken hala elinde kitap,çalışanlar vardı."Aramızda sadece bir uyku süresi fark var" deyip anlamaya çalıştım onları da.


       Sınavdan önceki akşama dönersek; uzun süredir ruh sağlığımı ve sinir sistemimi korumak adına haber bülteni izlemeyi bıraktığım için gündeme dair bilgilerimin oldukça zayıf olduğunu hatırladım birden.Gündemi görmezden gelmeyi (ya da içsel gündemimde kalmayı) o kadar  kanıksamışım ki,güncel bilgilere çalışmayı son güne kadar erteledim :)Google sağolsun bir sordum sayfa sayfa cevabı getirdi önüme.Ders çalışma modunda değil de, "aaa bu da mı olmuş,öylemiymiş,bak bu iyi olmuş" gibi tepkiler vererek okudum daha çok. Şu sitedeki yorumlara takıldı sonra gözüm.Özellikle alttaki resimdeki 3 yoruma çok gülmüştüm.

       Son yorumu yapan arkadaş kuantumcu galiba :) Özellikle çok çalışan arkadaşlar panik yapmasın.Az çalıştıysanız yapabilirsiniz hani . Soruları bilemezsem diye zaten düşünmeyin bile.Okuduğunuz anda beyninizde bi flashback oluşacak ve cevabı hatırlayacaksınız.Slumdog millionaire hesabı :)


      En son gözattığım şey ise Şu sayfa idi.Çok normal bi çalışma şekliymiş gibi görünmüyor benimki de değil mi :) Ama normal bir şekilde çalışmak için önce normal olabilmek lazım dimi? Sadece bu kadar da değil.Gözatmayı bitirdikten sonra bilgisayarı kapatıp yatmaya karar verdiğimde ; "Şimdi ben bu gece ölsem, ardımdan ne derler acaba? " diye oldukça gereksiz bi soru geldi aklıma.Ve tabi muhtemel cevaplar...
"Çok da çalışmıştı,hayat böyle bir şey işte çalış çalış sonra sınava giremeden öl,yaaa "
"Sınava girse belki de kazanacak,iyi bir işi olacaktı.Bi işe giremeden öldü garibim"
"Sınav stresine dayanamadı galiba yüreği,çok mu heyecanlandı ki ne?"
       Hayırlara karşı Allah'ım dedim, son verdim bu trajikomik,canı kendiyle dalga geçmek isteyen,abartmak isteyen zihnimin kurgularına.Bu gece bari yorma beni dedim...Çitten koyun atlatma olayına benzemesin dedim,içtim melisa çayımı mis gibi de uyudum..


       Sınava girene kadar daha bir sürü gözlemim oldu tam komedi denilecek türden ama başka sefere artık...


       

0 yorum:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...