Haritanın En Ücrâ Köşesi...

...Masidherya diye bir yer

29 Eylül 2010 Çarşamba

Doğumgünüm



       Dün doğumgünümdü.Hemen hemen hepiniz hatırladınız sevgili dostlarım,kardeşlerim vs..Sağolun varolun.Telefon operatörümden,hiç alışveriş yapmayıp sadece fiyat araştırması yaptığım bir-iki alışveriş sitesinden,bir sürü forumdan da otomatik mesajlar aldım.Benim gibi doğumgünlerini hatırlama konusunda pek iyi olmayan biri için fazlaydı bile :)


       Sadece doğum yıldönümüm olduğu için bir yaş daha büyüdüm diye sevinmek yada ters bakış açısından bir yaş daha yaşlandım,ömrümden bir yıl daha gitti diye üzülmek bana oldukça uzak duygular.Bu sebeple doğumgünlerini fazla önemseyemiyorum malesef.Bu doğumgünümde de pek farklı hissetmedim yani.Hâlâ genç olduğum içindir belki bilemiyorum...Hatırlanmak ayrı birşey ama.Bu yüzden doğumgünümü kutlamanız değerliydi benim için bunu da belirteyim.


       Yaş kavramı,ya da gençlik-yaşlılık kavramları sadece sayısal şeyler değil bunu daha iyi anlıyorum zamanla.Yoksa nasıl açıklanabilirdi ki benim bugün kendimi 3 yıl öncesine göre daha genç hissedebilmem :) Aslında genç tam olarak uygun tanım değil..Ama nasıl tanımlayacağımı bilemiyorum şuan.Liseden mezun olduğum zamanlarda ; "Olgunlaşmakmış...Şuan hayatı olduğu gibi algılayabilme kapasitesine ulaştığımı düşünüyorum.Kararlarımdan yeterince eminim.Daha fazlası nasıl olabilir ki?" gibi şeyler söylediğimi hatırlıyorum.Kararlarım konusunda yanılmadım.O zamanlar şimdikinden bile daha fazla kararlarına güvenen biriydim hatta.Ve çok şükür beni yanıltmayan kararlardı bunlar.


       Ama hayatı anlamak...İşte burda fena halde yanılmışım.Belki geçen zamanla birlikte değişen biyolojik durumumuzla,belki hergün artan yaşanmışlıklarımızla,okuduklarımızla,gördüklerimizle,duyduklarımızla belki de hepsiyle alakalı...Her geçen gün hayatın değişik bir yönünü farketmek,daha önce hiç düşünmediğin  birşeyi düşünmek,ya da hiç deneyimlemediğin birşeyi hissetmek; eğer olgunlaşmak buysa güzelmiş...Her geçen gün daha bir "kendin olmak" güzelmiş...Böyle bakınca, her gün birşeyler ekliyoruz kendimize,hatta her an..Ya da hergün biraz daha eksiliyor ömrümüzden,hatta her an.Yani ben farkındalığımın arttığını hissettiğim herhangi bir zamanda sevinebiliyorum.Aynı şekilde yaşlandığımı hissettiğim herhangi bir zamanda da üzülebiliyorum.Bunlar doğumgünlerine has duygular değil benim için.Tam da bu yüzden doğumgünü de diğer günlerden biri gibi geliyor bana.Sadece bir eşikten daha geçmek gibi...Hayatın koşturmacası içinde bir an durup "bundan bilmem kaç yıl önce bugün,şu saatlerde dünyaya gelmişim" demek güzel...Ama bundan daha fazlasını hissedemiyorum :)


       Bazılarınız tarafından "duygusuz" olarak nitelendirilmekten rahatsız olduğumdan değil de,ne düşündüğümün biraz olsun anlaşılmasını istediğimden açıklama gereği duydum bunları...Belki sahiden duygusuzumdur...İnce ruhlu değilimdir...Ama nasıl biri olursam olayım hayatım boyunca yanımda olun olur mu :) O zaman daha güzel,daha anlamlı,daha katlanılabilir olur hayat.


        

0 yorum:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...