Haritanın En Ücrâ Köşesi...

...Masidherya diye bir yer

19 Eylül 2010 Pazar

Fotoğraf Makinesi Alma Serüvenim

       Fotoğraf makinesi almaya karar vermeden önce sorsalar "bir iki modeli incelersin,hangisi ihtiyaçlarını karşılıyor ve bütçene uyuyorsa onu alırsın işte" der geçerdim herhalde.Ama gel gör ki öyle olmuyormuş,olamıyormuş...Bir fotoğraf makinesinin çok fazla bileşeni,kalitesini belirleyen çok fazla etken varmış.

 
       İlk makinem laptopumun yanında verilen hediye çekiyle aldığım orite marka çok fonksiyonlu makineydi.Bu makineyi neredeyse hiç kullanamadım çeşitli sorunları nedeniyle.Ama bana öğrettiği çok önemli bi'şey var.(pozitivistliğin bu kadarı :) )O da son model olan ürünün her zaman önceki modellerden daha iyi olmadığı! Babamın orite marka makinesini beğendiğim için almıştım ama sonuç tam bir fiyasko!

       Derken birgün Elif'çiğimin canon'uyla tanıştım.Canon A590 IS.Resmen tek elle,üstelik yürümeye devam ederken bile süper resimler çekilebilen şahane birşey bu :) Elimden bırakmayıp,gördüğüm her şeyin fotoğrafını çekmek isteyeceğim kadar çok sevdim bu makineyi.Birgün fotoğraf makinesi alacaksam kesinlikle bu model olmalı demiştim o gün.Ama bu model artık üretilmiyormuş ,piyasada olanlar da fiyat olarak çok daha üst modellerinden bile pahalıydı.Yani benim bütçemi aşıyordu.Mecburen benzer modelleri incelemeye başladım.Farklı markaları da tabi...

       Her zaman yenisini alabileceğim bir şey değil ve zaten kullanılmaz durumda bir fotoğraf makinem de var.Bir ikincisine hiç gerek yok yani...Bu yüzden iyi düşünmem lazım anlayacağınız. Araştırmaya başlamadan önce vizör ne demek onu bile bilmiyordum.
Ordan-burdan okuduğum şeylerle, kaç megapixel olduğuna ve bir de iso değerine bakmakla başladım işe.Sonra devam ettim araştırmaya; İso ne demek,ne işe yarar; noise nedir,neden olur; sensör,odak uzaklığı,diyafram,enstantane hızı ne kadar olmalıdır gibi bir sürü şey...Hepsi hakkında az-çok fikir sahibi olunca kıyaslama kısmına geçtim nihayet.

       Çoğu alışveriş sitesinde yeterli bilgi yok malesef.Yok şu kadar zoom,şu kadar pixel,şu kadar inç ekran,hepsi bu..Ya da ürünün kendi sitesinden kopyala yapıştır yapılmış uzun süslü cümleler...Ürünün menşei ne onu bile belirtmemişler.Malum;marka örneğin canon olabilir ama,bazıları Malezya, bazıları Tayvan,bazıları Çin,bazıları Japon üretimi..Sadece fotozeynep web sitesinde ürünlerinin menşeinin ne olduğu bilgisine yer vermiş.

       "Ne yani! Fırından ekmek alır gibi fotoğraf makinesi almamızı mı bekliyor bunlar bizden"diye sitem ettim önce.Kaldı ki biz çoğunluğu ekmeği bile seçerek alan bir milletiz malesef:) Sonra düşününce sahiden sebebinin bu olabileceğine inanmaya başladım.Konu ekmek olunca en az bir dakika bayat mı acaba diye tereddüt eden insanlar;elektronik ürünlere gelince şaşırtıcı bir şekilde bi' rengine,bi' boyutuna bir de fiyatına bakıp alabiliyorlar.Hele üzerinde "yüzde şu kadar indirim" etiketi varsa,yada bu ürün bir discount marketin spot olarak getirttiği ürünler listesindeyse,başka bir ürüne bakmaya bile gerek yok,alınmıştır ! Tabi ki bu herkes için geçerli bir genelleme olamaz.Ama kapsadığı kitle hiç de azımsanmayacak kadar geniş bence.

       Diyebilirsiniz ki "sana ne kardeşim?İsteyen senin gibi didik didik araştırarak alır,isteyen bi bakar alır."Evet,doğrudur.Üstelik o aldığı üründen,benim o kadar araştırarak aldığım üründen daha çok memnun da kalabilir.Ya da parası çoktur,beğenmezse kullanmadan çöpe de atabilir.Bu kısmı beni ilgilendirmez.Beni ilgilendiren şu ki ; satıcı konumundakilerin,herkesten bu bahsettiğim tüketici grubuna dahil olmalarını beklememeleri ! İki sorudan fazla bilgi almak isteyenlere;çokbilmiş,ukala,hatta ucube muamelesi yapıp,"bilmiyorum,beğenmezsen alma,sanki daire alıyorsun alt tarafı fotoğraf makinesi..." deme küstahlığında bulunmamaları !

       Gerçi ben bu araştırmaları online olarak yaptığım için,en fazla mailime cevap vermemek oldu karşılıkları.Ama bir mağazaya gidip sorsaydım, "film mi çekeceksin de bu kadar inceliyorsun" gibi bir karşılık almam işten bile değil biliyorum.Hani yüzüme demeseler içinden derler muhakkak.Bir defa evkur'da sorayım dedim.Daha ilk soruda cevap veremeyince vazgeçtim başka birşey daha sormaktan.

       Web mağazalarının da durumu çok farklı değil gerçi.Garanti ve ürünün ne malı olduğu hakkında kaç tanesine soru sordum hatırlamıyorum bile.Güya iletişim adresleri,müşteri hizmetleri,online destek hatları var hepsinin.Sadece hızlıal ve hepsiburada'dan soruma cevap geldi. Bence en önemli bilgi kaynağı ne online alışveriş siteleri,ne de firmaların kendi siteleri.En çok şey öğrendiğim yer kesinlikle forumlar ve de bazı inceleme siteleri.Özellikle forumlarda,makinelerle çeşitli ortam ve ışık şartlarında çektikleri fotoğrafları paylaşmışlar,ki bu kıyaslamada çok yardımcı oldu.

       Hangi markanın lensleri yada diğer aksamı daha kaliteli,hangisi daha iyi sonuçlar veriyor,hangisi daha uzun ömürlü; bunları herkes farklı yorumlamış gerçi.Birinin çok iyi dediğinin diğeri yerden yere vurmuş.Bu yüzden fotoğrafları inceledim daha çok.Fotoğrafları incelerken gördüm ki kullanılan iso çoğunda 200 bile değil.Çözünürlük hemen hemen hepsinde aynı...Böylece afâki iso hassasiyetinin ve kaç mp olduğu gibi değerlerin de tek başlarına birşey ifade etmediklerini öğrenmiş oldum.

       Bunca araştırmadan sonra bile,hangisinin daha iyi olduğuna dair elle tutulur bir sonuca varamamış olmak tam bir hayalkırıklığı...Ama önemli birşeyi farkettim bu araştırma sırasında ; Eğer fotoğraf çekmeyi sadece gülümseyen yüzünüzün iyi çıkması, ya da gezdiğiniz dağ-tepe-deniz hatıraları olmanın ötesinde bir eylem olarak görüyorsanız,asla amatör olarak kalmak istemeyeceğiniz gerçeğini ...Profesyonel olmak gibi bir isteğim ya da niyetim yok ama,iyi fotoğraflar çekip,hayattan olabildiğince çok güzel kareler yakalamak istiyorum :) Amatörce de olsa,değişik çekim tekniklerini deneyip farklı sonuçlar almak hoş olsa gerek..

       Tüm bunları göz önünde bulundurursak,şöyle kocaman objektifi olan bi SRL makine almaya karar verdim önce :) Tabi ki çok sonrası için şimdi değil.Şimdiye gelirsek; canon'un o çok beğendiğim modelinden fiyatı yüzünden vazgeçtim.Diğer A serisi compactlar da hiçbir manuel ayara izin vermiyordu.(A590 IS'te diyafram ve çekim hızı öncelikli çekim yapmak mümkün)Tam amatör işi yani.Madem amatör cihaz olacak,şimdilik idare edecek uygun birşey olsun dedim.Çekimlerini beğendiğim en uygun model fujifilm AV100 oldu.Hepsiburada'da biraz da indirimli olduğu için oradan aldım.Şöyle bi'şey ;
       Karar vermek,ne alacağını bulmak güzel tabi.Siparişi verince artık bitti sanıyordum.Ama bitmemiş malesef.Haftasonuydu,yoğunluktu falan derken kargolanma süresi uzadı.Neyse baktım kargoya verilmiş.İlk gün bekledim,transfer merkezinde kaldı gelemedi.İkinci gün semtteki şubeye gelmiş,araç dağıtıma çıkmış görünüyor ama ne gelen var ne giden.Evim de kargo şubesine yürüyerek 5-6 dakika mesafede.Arıyorum "ürün dağıtımda,dağıtımlar akşam 8'e kadar sürecek evde bekleyin" deniliyor.Mutlaka evde olmam lazımmış,çünkü hepsiburada'nın siparişleri ancak kapıdan teslim edilebiliyormuş,sonra şubeye gitsem de şubeden veremezlermiş. 2. gün de bekleyerek geçti.Ertesi gün baktım ki; utanmadan "alıcı adreste bulunamadı,pusula bırakıldı" yazmışlar sipariş takip sayfasına.

       Şubeyi aradım tekrar."Bugün mutlaka gelir,ama dağıtıma kaçta çıkılacağı belli değil.İsterseniz gelin şubeden alın"dedi dün "illa evde olman lazım" diyen görevli.Bir günde kurallar da değişebiliyormuş,bunu da öğrendim !Bekler miyim hiç,hemen gittim.Ben ürünü teslim alırken dağıtıma çıkan kurye içerden çıkıp "Etikette sokak numaranız bir rakam eksik yazıldığı için adresi bulamadım ben dün" demez mi ! Telefon numaram var tabi ki.Ama aramaya zahmet eden kim ? Çok kısa bir sürede o kadar fazla şey söylemek geçti ki o kuryeye içimden..."Madem adresi bulamadın,o pusulayı nereye yapıştırdın o zaman" gibi masum(!) şeyler... Ama tartışmanın zaman kaybından öteye geçemeyeceğini düşünüp vazgeçtim.O sinirle sadece ürünü kontrol edip, alıp geldim eve.

       Bitti demek isterdim ama bitmedi malesef ! Kardeşimin makineyi incelerken "abla faturası nerde bunun?" diye sormasıyla birlikte bi sorunumuz daha oldu uğraşacak.Kargo şubesinde unutmuş olmayı isterdim ama öyle değil. HEPSİBURADA resmen göndermemiş faturayı.Durumu bildirdim ama cevap vermediler henüz.Göndereceklerinden hiç ümidim de yok.Böylece ürünüm daha ilk günden garantisiz kalmış oldu.Çünkü garanti sadece faturayla birlikte geçerliymiş.Sipariş aşamasında mailime faturanın bir kopyasını göndermişlerdi ama servise vermeye kalksam kesin bi kulp bulurlar ona da...

       Böylece hem yurtiçi kargodan,hem de hepsiburadadan da illallah etmiş oldum.Makinemin 2 günde bozulmaması,markasının sahte çıkmaması,gerçekten fotoğraf çekebilmesi,tripot takmak için yuvası olması gibi sebepler bulup avutuyorum kendimi :) Oldu olacak kısaca ürün hakkındaki fikirlerimden de bahsedeyim kısaca.Zaten yine uzayacağı kadar uzadı yazı.

       Beklentilerimi çok yüksek tutmamaya çalıştığım için üründen memnun kaldım genel olarak.Pil tüketimi normal.Çekimler gayet güzel.Ama sarsıntı önleme fonksiyonu canon kadar güçlü değil sanırım.Ne kadar az titretirsem çekimler o kadar iyi oluyor.Gece modu çok iyi değil.Ama gece modunda değil de otomatik modda çekersem az ışıkta bile çok iyi sonuçlar alabiliyorum.Ev içi ya da kapalı alan çekimleri gayet güzel.Açık alandaysa çok çok iyi.Araçla giderken çektiğim resimlerde de sonuç güzel.HD video çekimi normal çekimlerden daha iyi evet ama HD diye çok fazla birşey de beklememek lazım.Nihayetinde fotoğraf makinesi.Benzeri canon modellerinin yarı fiyatına aldığımı da göz önünde bulundurarak iyi ki almışım diyebiliyorum çok rahat...

       Bu kadar çok çaba ve sorundan sonra memnun da kalmasaydım ne yapardım bilmiyorum."Serüven" dediğim kadar varmış dimi :) Bu ülkede bilinçli tüketici olmak mı? Zor !!!



0 yorum:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...